İş Hayatında Bilinçli Farkındalık, Mindfulness Nedir?
İş Hayatında Bilinçli Farkındalık, Mindfulness Nedir?
İçinde yaşadığımız dünyaya, içinde yaşadığımız zamana baktığımızda görüyoruz ki çok karmaşık ve stres dolu bir şekilde yaşıyoruz. Çoğunlukla rahatlamaya vaktimiz yok. Zamanla daha da stresli, kaygılı deneyimlere doğru bir eğilim gösteriyoruz ve tüm bunlar bizim sinir sistemimizin kalıplarını oluşturuyor. Son birkaç yüzyıldır dünyanın iyice hızlanan bu değişim hızına, sinir sistemimizin uyum sağlaması gittikçe zorlaştı ve doğa ile aramızda olan o uyum bozuldu.
Tüm bu çevresel faktörler dışında bir de insanoğlunun kendi deneyimlerinden oluşan bir hikayesi var. Herkesin kendine has olduğu, kendine ait bir yolunun olduğu gerçeği var. Bizi bugünkü insan yapan duygularımız, düşüncelerimiz, davranışlarımız, duyumlarımız neler ve nasıl oluştu? Bütün o pozitif ya da negatif tepkilerimiz, davranış kalıplarımız, sürekli bizi ziyarete gelen o tanıdık düşüncelerimiz ve duygularımız, tüm bunlar nasıl oluştu? Tüm bunları merak etmekten, o içe doğru yolculuğumuzu yapmaktan, kendi hikayemizin kör alanlarına görmekten çoğu zaman kaçınıyoruz. Zihnimiz sürekli başka şeylerle meşgul, bulunduğumuz andan farklı bir zamanda, farklı bir yerde.
Şu anda bile zihnimiz, bu makaleyi okuduktan sonra yapacaklarınızda olabilir. Belki masa başına dönecek, başladığınız ama yarım kalan işleriniz var onları bitirmeyi planlıyorsunuz, belki bir telefon görüşmesi yapmanız gerekiyor, ya da çocuğunuzla ilgili bir durum olabilir veya malum evde kaldığımız bu Pandemi döneminde yemek, temizlik gibi konularda olabilir.
Eğer biz bu şekilde düşünceler içerisindeysek, zihnimiz şimdiki andan uzaklaşmış demektir, çünkü düşünce şimdiki anın ya bir adım öncesinde, ya da bir adım sonrasındadır. Oysa ki üzerinde değişiklik yapabileceğimiz yalnızca bir an var, o da “şu an”. Buna, yani zihnin şu andan uzaklaşıp, geçmiş veya geleceğe gitmesine Mindfulness literatüründe “uçuşan zihin” denir. Hiç düşünmeden, farkında bile olmadan, otomatik olarak gerçekleşen bir haldir ve biliyoruz ki uçuşan zihin mutsuz bir zihindir.
İnsan zihninin, anda olmadığı zaman mutsuz olduğu bilimsel olarak da ispatlanmıştır. Zihin uçuşması konusundaki araştırmalardan biri, Harvard Üniversitesi’nden psikolog Matthew A. Killingsworth ve Daniel T. Gilbert tarafından yapılmış ve Science dergisinde yayınlanmıştır. Killingsworth ve Gilbert, 2250 gönüllü üzerinde yaptıkları “A Wandering Mind is An Unhappy Mind (Uçuşan zihin mutsuz bir zihindir)” isimli araştırmada insanların uyanık saatlerinin yüzde 46.9’unu, yaptıkları işin dışında olan başka şeyleri düşünmeye harcadıklarını ve bu zihin uçuşmasının onları genellikle mutsuz ettiğini bilimsel çalışmalarla göstermişlerdir. Çalışmanın sonucuna göre insanın yaptığı iş sıradan bir şey bile olsa, anda olan insanın, zihni anda olmayan ve olumlu bir fantezi kuran kişiden bile daha iyi hissedebildiğini, daha mutlu olduğunu göstermektedir. Düşünebiliyor musunuz, %46.9 çok büyük bir oran. Bu aslında şu demek: yaşamın neredeyse yarısında biz yokuz, otomatik pilotta yaşıyoruz. Oysa ki yaşam anların toplamı ve biz çok şey kaçırıyoruz.
Peki zihnin hiç uçuşmaması mümkün müdür? Bu çok gerçekçi bir yaklaşım olamaz değil mi?
Çünkü zihnimiz, sadece hayatta kalmak üzerine çalışmıyor, geleceği planlamak, gelecek için motivasyona yani umutlara sahip olmak, geçmişten ders almak, anıları unutmamak da önemli. Yaşamımızı planlamak zorundayız, gelecekle ilgili amaçlarımız olmak zorunda. Bu çok güzel fakat bunun gördüğünüz üzere duygusal bir bedeli de var, ancak bedel bu kadar büyük olmak zorunda mı yani bunun hayatımızın yaklaşık yarısını ele geçirmesini değiştirebilir miyiz?
Bunu bir kez anladığımız an dahi, bunu dönüştürebilmek de mümkün hale geliyor. Peki bu nasıl mümkün? Minfulness ile mümkün..
Mindfulness nedir?
Mindfulness 2500 Yıllık bir Budist gelenektir ve Türkçeye Bilinçli Farkındalık olarak çevrilmiştir.
Bununla birlikte psikoloji literatürüne 1970’li yıllarda Amerikalı tıp doktoru ve meditasyon uygulayıcısı Prof. Dr. John Kabat-Zinn tarafından girmiş ve yine o yıllarda Amerika’da uygulanmaya başlanmıştır.
John Kabat Zinn’in tanımıyla Mindfulness, kişinin şimdiki zamanda gerçekleşen deneyimlerine, bilinçli olarak nazikçe, açık ve yargısız bir şekilde, arkadaşça bir yaklaşımla dikkat etmesi sonucunda ortaya çıkan farkındalıktır. Bilinçli ne demek? Yani belirli bir niyetle, kasıtlı bir çabayla oluşan bir hal Mndfulness, bir çaba gerektiriyor, bir niyetle oluşmaya başlıyor.
Mindfulness’ta aslında yapılmaya çalışılan şey, zihin her uçuştuğunda yani geçmişe ve geleceğe gittiğinde, dikkatimiz her kaydığında bilinçli farkındalıkla onu şimdiki zamana getirmektir. Buradaki önemli nokta, dikkati her defasında mevcut andaki deneyime getirirken, bunu kasıtlı bir niyetle, açık, nazik, yargısız ve arkadaşça yapabilmektir.
Buradaki amaç şimdiki zamanda olanları fark etmekle birlikte, bu fark ettiğimiz şeylerle nasıl kalabileceğimizi keşfetmektir. John Kabat Zinn; “Hislerinizin farkında olun, hoşunuza giden hislerin farkında olun, nötr hislerinizin farkında olun, hoşunuza gitmeyen hislerinizin farkında olun ve tüm bu hislerle birlikte yargısızca, arkadaşça açık bir niyetle kalabilmeyi deneyimleyin” der. Mindfulness, hisleri bastırmak veya hoşa gitmeyen hislerden kurtulma hali değil, tüm duygularla birlikte yaşama halidir. Mindfulness bize aslında olumsuz duyguların önüne geçme veya onları hissetmemeyi değil, hepsi ile beraber yaşayabilmeyi öğretiyor.
Modern hayatın stresi altında çalışıyoruz, her gün sürekli stresli durumlara maruz kalıyoruz. Belki okulda veya işte bir projeyi yetiştirmeye çalışıyoruz, o haftalık toplantılar, performans görüşmelerine girmek, zor bir müşteri deneyimi, veya en basitinden toplu taşımada veya arabanızda trafikte olmak gibi. İş ilişkilerimiz, arkadaş ilişkilerimiz, akraba ilişkilerimiz, belki annemiz babamızla olan veya eşimizle çocuğumuzla olan ilişkiler, her gün çeşitli stres ve kaygı yaratacak onlarca duruma maruz kalıyoruz. Tüm bunlar benim başıma gelmesin dememiz mümkün olmuyor, çok gerçekçi bir yaklaşım da değil çünkü hayatın kendisi bunlardan oluşuyor.
Bu nedenle Mindfulness günlük yaşamdaki kaygı, öfke gibi zor duyguları yönetebilmek, stres veya üzüntü gibi başka birçok zorlayıcı durum ve duygularla beraber kalıp dengeyi sağlayabilmek, hayatın getirdiği zorlukları kabul edebilmek ve iyi olma halimizi sağlayabilmek için kullanılmaktadır.
İş Hayatında Bilinçli Farkındalık – Mindfulness Online veya Sınıf Eğitimleri için lütfen turkey@tacktmiglobal.com mail adresinden bize ulaşın.
Tack TMI Türkiye, Eğitim Danışmanı
Elvan Atmaca Genç
Kaynak:A Wandering Mind Is an Unhappy Mind Matthew A. Killingsworth and Daniel T. Gilbert Published 12 November 2010, Science 330, 932 (2010) DOI: 10.1126/science.1192439